Meme Kanseri:
Meme Kanseri Nedir? Meme vücudumuzun dışını örten, kaplayan derinin uzantısı olup süt salgılayan bir salgı bezidir. Tıpkı yağ bezi, ter bezi gibidir.Meme iki ana yapıdan oluşmaktadır. Birinci kısım süt salgılar tıp dilinde buna lobül (süt bezi) diyoruz. Salgılanan sütü meme başına getiren kanallar ise ikinci kısım olup bunada tıp dilinde "duktus" denilir.Memenin bu yapısal özelliğini bir üzüm salkımına benzetebiliriz. Salkımın taneleri lobulusler ve taneleri birleştiren sapçıklar ise duktus (süt kanalı) ve salkımın sapının ucu ise meme başı olarak düşünülebilinir.Meme kanseri dediğimizde meme dokusu içerisinde normalde olmayan olağandışı yapıdaki kanser hücrelerinin varolması anlaşılır. Meme iki yapıdan meydana geldiği için meme kanseri de esas itibari ile 2 guruptadır:
Kadınlarda en sık görülen kanser türü meme kanseridir. Bunun yanısıra meme kanserinin görülme sıklığı eski yıllara göre daha da artmaktadır. Şöyle ki:
Bu konuda "Şu meme kanserinin sebebidir" demek mümkün değildir. Meme kanserinin gelişmesi için pek çok faktör vardır. Kısaca bu faktörleri hormonal ve çevresel faktörler diye iki gruba ayırabiliriz.
20 yaşın altında meme kanseri hemen hemen hiç yoktur. 20 yaşından itibaren 45 yaşına kadar görülme sıklığı gittikçe artan 45 yaş ile 55 yaş arasinda görülme sıklığında artma olmaz, yani bu yaş grubunda ayni sıklıkta görülür. 55 yaşından sonra görülme sıklığı gittikçe daha da artar. Bir örnek verirsek:
Meme kanseri batı ülkelerinde daha sık görülmektedir. Meme kanserinin en az görüldüğü toplum Japonya’dır. Bunun nedeni tam olarak bilinememektedir. Ancak Japon kadınları arasında da bazı farklılıklar olmaktadır. Şöyleki yeni yetişen japon kadınında görülme sıklığı batı ülkelerindekine yakındır. Eski nesil ve yeni nesil arasındaki bu fark araştırıldığında eski nesilde şu farklı yaşam biçimi görülmüştür. Eski nesil japon kadını erken yaşta (18 yaştan önce) doğum yapıyor, birden fazla doğum yapıyor ve doğan çocuklarını uzun süreli emziyor. Oysa yeni nesil japon kadını ise batı standartlarına yakın bir yaşama biçimini tercih ediyor.Yani geç doğum, az doğum ve çocuklarını ya hiç emzirmiyor yada çok kısa süreli emziriyor.
Meme kanseri çok yavaş gelişen bir kanserdir. Meme içerisindeki bir kanser odağının elle muayenede tespit edilebilmesi için yaklaşık 1cm çapa ulaşması gerekir. Çok hızlı seyreden ve gelişen bir meme kanserinde bu büyüklüğe ulaşması için yaklaşık 5 yıllık bir sürenin geçmiş olması gerekir. Yeni ilk kanser hücresinin meydana gelmesinden sonra 1cm’lik çapa çıkması için 5 yıllık bir süreye ihtiyaç vardır. Öte yandan çoğu zaman 1cm’lik büyüklüğe erişmek için 15-20 yıllık bir sürenin geçmesi gerekmektedir. Bir başka deyişle 40-45 yaşlarinda teşhis edilmiş bir meme kanserinin ilk nüvesi, ilk kanser hücresinin ortaya çıkması 18-20 yaş cıvarında olmaktadır.
Yukarıda da görüldüğü gibi meme kanseri yavaş gelişen bir kanser olduğuna göre ilk gebeliğin 18-20 yaş civarında olanlarda, çocuklarını emzirenlerde ve çok doğum yapmışlarda meme kanseri hemen hemen hiç görülmemektedir. Bu şekildeki bir yaşam biçiminin meme kanserine karşı kuruyucu özelliği olacağı söylenebilir.
Meme kanseri erken teşhis edildiginde %100 şifa sağlanabilmektedir.Erken teşhis amaciyla Amerikan Kanser Derneği'nin tavsiyeleri şöyledir:
Mensturasyon kanamasının başladığı güne 1’nci gün denilerek 8-12’nci günler arası meme muayenesinin en uygun olduğu dönemdir. Menapozdaki kadınlar için ise her ayın ilk günü muayene için uygundur. Muayene için belden yukarısı tamamen çıplak olmalıdır.
Bir aynanın karşısında ayakta durarak gözlerinizle memelerinizi muayene (inspeksiyon) edeceksiniz. Kollarınızı iki yana serbestçe bırakın; her iki kolunuzu elleriniz başınızın üzerinde birleşecek şekilde yukarı kaldırın. Şimdi kollarınızı başınızın iki yanında düz bir şekilde yukarıya dirseklerden bükülmeden gergin bir şekilde yukarı kaldırın. Şimdi de dirsekler hafif bükülecek şekilde her iki elinizi kalçanızın iki yanına koyun. Ve ellerinizi kalçalarınıza kuvvetli ve sıkı bir şekilde bastırın. Bunu yapınca memenin altındaki göğüs kaslarının (pektoral adale) kasıldığını hissedeceksiniz. Bu dört durumda da şunların var olup olmadığını araştırın.
Meme dokusunda süt bezleri sütkanalları ve süt kanalları çevresinde bağ dokusu dediğimiz kıkırdak gibi sert yapılar bulunduğundan ayrıca da adet dönemlerinden birkaç gün önce memede su toplanması olduğundan muayenede bir takım sertlikler, memede dolgunluk, ağrı ve hassasiyet hissedebilirsiniz. Her ay kendi kendinize yapacağınız muayene ile memelerinizin yapısını daha iyi tanıyacak ve elinize gelen sertlik ya da şişliğin olağan ya da olağan dışı olduğunu ayırt edebileceksiniz.
Meme başı içe çekik durumda olabilir. Ya da doğuştan beri meme başı içe çekiktir ve dışarı çıkarılamıyordur. Bu da normaldir. Meme başinda içe çekilme denilince doğuştan olmayan ve tutup dışarı doğru çekilemeyen içe çekilme anlaşılır. Böyle bir durumda zaman kaybetmeden hemen bir doktora başvurulmalıdır.
Özel bir röntgen aygıtı ile memelerin röntgen filminin çekilmesi işlemidir.Memedeki kanser yada kanser dışı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan şişliklerin erken dönemde teşhis edilmesinde mamografi önemli rol oynar. Öyle ki kendi kendine ya da bir hekimin muayenesinde ele gelebilecek büyüklüğü ulaşmamış şişliklerin (kitle) saptanmasında mamografi çok yararlıdır. Bu şekilde henüz ele gelmeyen (elle saptanamayan) şişliklere nonpalpabl kitle denilir.
Meme kanseri belirtileri olmayan kadınlarda olası bir kanseri erken safhada teşhis etmek amacı ile düzenli aralıklarla mamografi çekilmesi işlemine kitle ya da meme taraması adı verilir. 40 yaşında bir kez mutlaka yapılır. 40 yaşından 55 yaşına kadar ki dönemde eğer doktor gerek görüyor ise yılda bir kere mamografi tekrarlanır. 55 yaşından sonra ise her yıl bir kez mamografi çektirilmelidir.
Mamografinin doğru tanı koymadaki hassasiyeti %90-95 civarındadır. Bir başka deyişle %95 oranında doğru tanı konulabilir. Mamografi ile kitle taraması yapılması ile birlikte ilerlemiş meme kanseri görülme oranı eskiye göre yarı yarıya azalmış meme kanserini erken dönemde yakalama şansı da eskiye göre iki misli artmıştır. Bütün bunların sonucu olarak meme kanserine bağlı ölümler eskiye göre bir hayli azalmış ve eski yıllara göre şifa oranı en az %30 artmıştır. Tüm bunlar mamografinin yararının, öneminin göstergeleridir.
Uygulanacak tedavinin türü ve tedaviden alınacak sonuçlar bakımından meme kanseri 5 evreye ayrılır.
2-Lobüler karsinoma in situ (LCIS): Süt bezlerinde gelişen türdür. Aslında kanser değildir. Yani kanser kabul edilmez. Evre I Meme Kanseri: Memedeki kanser odağı 2cm’nin altındadır ve meme dışına herhangi bir yayılma yoktur. Evre II Meme Kanseri: Aşağıdaki üç durumdan herhangi biri Evre II meme kanserini gösterir.
Memedeki kanser 2-5cm arasındadır ve koltukaltındaki lenf bezlerine kanser yayılması olabilirde olmayabilirde. Memedeki kanser 5cm’den daha büyüktür ama koltukaltı lenf bezlerine kanser yayılması yoktur. Evre III Meme Kanseri: Evre III A ve III B diye iki alt gruba ayrılır
Memedeki kanser odağı 5cm’den küçük ama koltukaltındaki lenf bezlerinde kanser yayılması ve bu lenf bezleri birbirlerine veya çevre dokulara yapışık. Yani hareket ettirilemeyen lenf bezleri var. Memedeki kanser odağı 5cm’den büyük ve koltukaltındaki lenf bezlerinde kanser yayılması var. Aşağıdaki iki durumdan biri varsa Evre III B’dir Memedeki kanser odağının yanısıra kanser deriye veya göğüs duvarına yayılmıştır. Göğüs duvarı denilince kaburgalar, kaburga arası adaleler ve dişli (serratus) adalelere yayılma anlatılmak istenmektedir. Göğüs (pektoral) adaleler göğüs duvarı olarak kabul edilmez. Memedeki kanser odağı yanısıra kanser göğüs duvarı iç yüzündeki lenf bezlerine (mammaria interna) yayılmıştır. Evre IV Meme Kanseri: Kanser vücudun diğer organlarına yayılmıştır (uzak organ tutulması). Kemikler, akciğer, karaciğer ve beyin en sık yayıldığı organlardır. İltihabi (Enflamatuar) Meme Kanseri Nedir? Nadir rastlanan bir meme kanseridir. Süt veren annelerdeki kanser böyle olabilir. Meme iltihabi görünümdedir. Yani kızarmış ve sıcaktır.Enflamatuar meme kanseri hızlı yayılma eğilimindedir.
Meme kanseri tedavi edildikten bir süre sonra memede, göğüs duvarında, göğsün yumuşak dokularında veya vücudun herhangi bir organında tekrar ortaya çıkması haline meme kanseri nüksü denilir.
Bugün için kabul edilen ve kullanılan 4 tür tedavi vardır.
|