Helicobacter Pylori ( HP ):
Mide mukozasın da bakteri olduğu yolunda yayınlar olmuştur. Ancak 1983 de Avusturalya’ da MarshallB, Warren jR. İsimli araştırmacılar mide mukozasında spiral bir bakteriyi ürettiler. Takip eden yıllarda Helicobakter Pylori ile gastrit ve peptik.ülser arasındaki ilişkiye yönelik yoğun çalışmalar yapıldı.

Helicobacter Pylori , unipolar, mültipl falgella lı , yuvarlak uçlu 0,5-1.0 mm ( mikron ) ve genişliği 2.5 - 4.0 mm (mikron) uzunluğunda spiral bir organizmadır. Bioşimik yapı özelliğine bağlı olarak bakterinin alt grupları ortaya çıkarılmıştır. Bu alt grupların bir kısmının daha patogen ve toksik olduğu biliniyor. Bakterinin motilitesi (hareketliliği ), urease aktivitesi mide mukozasına ulaşması için önemlidir. Ürease aktivitesi bakterinin etrafında koruyucu amonyak halkası oluşturarak organizmayı mide asitinden korur, motilite bakterinin mide mukus tabakasını geçip epitel hücresine yapışmasını sağlar. Epitele yapışan bakteri mukoza da inflamasyona neden olur. Bu infalamasyon mide antrum yöresinde bulunan gastrin salgılayan hücreleri etkileyerek gastrin salgılanmasını sağlar. Gastrin de midede asit sekrete eden hücreleri uyararak daha fazla asit salgılanmasını sağlar.Mide mukozasında bazı immunolojik değişikliklerinde olduğu saptanmıştır.

HP non-eroziv , non-spesifik gastritlerin çoğunlukla sebebidir. Mukoza da hafif yüzeyel kronik aktif gastrit olarak ortaya çıkar ve daha çok antrum yöresinde oluşur. Atrofik gastrit de daha çok gördüğümüz intestinal metaplazi bölgelerinde bakterinin yerleşemediği biliniyor. Özetle HP nin gastrik inflamasyona sebeb olduğu kesin bir bulgudur. Peptik ülserle yakın ilişkisi biliniyor ancak ülserin tek nedeni değildir. Non-ülser dispepsi de HP nin rolü halen tartışmalıdır.HP sebeb olduğu kronik mukozal inflamasyon ile uzun dönemde başka faktörlerle beraber mukozanın değişimine katkıda bulunarak mide kanseri gelişmesinde rolü olabilir ( özellike class 1 ). Ayrıca son zamanlarda gastroenteroloji dışında şeker hastalığı, koroner damar hastalığı, baş ağrısı, Reynaud fenomeni ve safra taşı gibi durumlarda rolü olabileceğine ait yayınlar vardır. Kesin korunma geliştirilecek aşı ve aşı uygulaması ile olacaktır.

HP infeksiyonu için çok çalışma yapıldı ve bir çok bilgi saptandı. Buna rağmen bilinmesi gereken çok şey olduğunu araştırmacılar vurguluyor. Bir infeksiyondan korunmanın yolu onun nasıl bulaştığının bilinmesidir ki bu maalesef net olarak bilinmiyor. Bu gün bakterinin mide mukozasında yaşadığı biliniyor , bulaşma yolları tam olarak bilinmiyor. Gelişmiş ülkelerde daha seyrek, gelişmemiş veya az gelişmiş ülkelerde ise daha sık olduğu saptanmıştır. Ülkemizde ise toplum da HP infeksiyon sıklığı (%70 - 80) dir. Buradan da tahmin edileceği gibi hijyen şartları bozuk kalabalık yakın temas içinde yaşayan topluluklarda daha sıktır.

Muhtemel bulaşma yolları:
Fekal - oral (dışkı-ağız)
Yakın temas içinde anne den bebeğe (Ağızda ve diş plaklarında HP saptanmıştır)
Hayvan çalışmaları oral - oral ( ağız-ağız ) geçiş olabileceğini gösteren bulgular göstermiştir.

HP İnfeksiyon Tanısı:

Hp infeksiyonu değişik yöntemlerle araştırılabilir. Ancak yöntemin basit, ucuz , non-invaziv olması tercih edilir. Maalesef bu gün böyle ideal bir test yok .

Endoskopik yöntem ile alınan biyopsi de kullanılan testler:
Patolojik araştırma
CLO test ile araştırma
Mukozadan kültür olabilir ( oldukça zor ve pahalıdır. )
C13 Urea Breath test ( solunum testi ) Aktif İnfeksiyonu gösterir
Serolojik test ( Tarama için kullanılır )
HPSA Dışkıda HP antigen araştırılması

HP Tedavisi:

Peptik ülser ve HP birlikte ise antisekretuvar ve antibakteriyel tedavi uygulanır. Non-ülser dispepsilerde HP pozitif ise tedavi yapılıp yapılmaması tartışmalıdır. HP tedavilerinde % 90 sonuç alınır. Ancak bir ay sonraki kontrollerde nüksün oldukça fazla olduğu biliniyor.


hastalıklar